Bir Oyuncak Müzesi: Kinderwereld Speelgoed Museum

Bu yazımda Temmuz 2023’te Hollanda’da ziyaret ettiğim oyuncak müzesinden bahsetmek istiyorum. Müze hiç de merkezi bir yerde değil. Amsterdam’da yaşayan arkadaşım araştırıp bulmasa, arabasıyla götürmese Amsterdam merkezdeki oyuncak müzesini görmeden ilk Roden’e gider miydim emin değilim. Ama iyi ki gitmişim.

Müze iki katlı, bir de çatı arası var. Girişte bilet aldığınız alan aynı zamanda satış birimi. Buradan eski dönemlerden oyuncakların replikalarını satın almak mümkün. Mesela çok güzel teneke oyuncaklar var. Biletlerimizi aldıktan sonra görevli kadının her birimize çıkışta iade etmek üzere  birer minik el feneri vermesi şaşırtıcıydı. Bebek evlerinin içlerini daha iyi görebilmemiz içinmiş. Yıllardır pek çok müzede çok sayıda bebek evi gördüm. Bu fenerler benim için bir ilk oldu. Çok da işe yaradı.

Kinderwereld Speelgoed Museum (Çocuk Dünyası Oyuncak Müzesi, https://www.museumkinderwereld.nl/), 1969 yılında Roden’deki Hollanda Müzesi Çocuk Dünyası Vakfı, Göçmenlik Derneği ve Popüler Eğlence Derneği tarafından kurulmuş. Halkı tavan arasında geçmişten gelen oyuncaklara bakmaya çağıran müze, yoğun geri dönüşlerle karşılaşmış. Böylece eşşiz bir antika oyuncak koleksiyonuyla başlangıç yapılmış.

Müze 1979’da aynı sokaktaki ilk yerinden bugünkü binasına, Dr. Pieters’in eski evine taşınmış. 1989 yılında satın alınan komşu arsa geniş bir oyun bahçesi. Aynı zamanda 1930lar’dan kalma eski bir atlıkarıncayı da bu bahçede görmek mümkün. Hatta görmekle kalmıyor çalışır haldeki bu atlıkarıncaya binebiliyorsunuz da. Her zaman yetişkinlere de izin veriyorlar mı bilmiyorum ama kapanış saatine dakikalar kala yanına vardığımızda nasıl hevesli baktıysak görevli kendi teklif etti. Tabii ki hemen kabul ettik.

Kinderwereld’de her yıl, kalıcı koleksiyona ek olarak, belirli bir oyuncak türünün tamamen vurgulandığı veya başka bir ülkeden veya dünyanın başka bir yerinden oyuncakların merkezde olduğu bir tema sergisi düzenleniyormuş. Bu yıl 11 Haziran 2022 tarihinde açılan Minyatürde Yaşayan ve Çalışan Minik Evler sergisi halen devam ediyor. Sergide çok sevdiğim, hiç bıkmadığım bebek evlerinden örnekleri görmek harikaydı.

Geçici serginin yanı sıra kalıcı sergi de hayranlıkla izlenebilecek geniş bir antika oyuncak koleksiyonuna sahip. Odalar, katlar oyuncak türlerine göre tasarlanmış.

Geçmiş dönemlere ait eğitim materyalleriyle dolu bir oda da sınıf olarak düzenlenmiş. Duvarda asılı fişler beni çocukluğuma götürdü. Biz “Ali ata bak”, “ Oya okula koş” derken onların ilk kelimeleri, cümleleri neydi acaba?

Çatı katı da çok etkileyici. Düğmelerine bastıkça trenler çalışmaya raylar üzerinde hareket etmeye başlıyorlar. En uzun turu dönense tüm mekânı duvar dibi boyunca dolaşan tren. Dağlardan, köylerden geçerek ilerliyor. Çatıya çıkan merdivenin üstünden bile geçiyor. Bu katta bir de üzerindeki ahşap bloklarla oynayabilmek için masa var.

Müzenin Kaleydoskop adında bir de müze kafe ve aktivite odası mevcut. Projektör ve ses sistemi ile donatılan Kaleydoskop, şirketler, dernekler vb. kuruluşlar tarafından da kiralanabilmekte. Kafenin yanındaki alan dışında müzenin odalarından birisi de etkinlik alanı olarak düzenlenmiş. Çocuklara atık malzeme, ahşap, kağıt, yapıştırıcı gibi malzemelerin sunulduğu zanaat odası denilen bu mekânın duvarlarında katılımcıların yaptıklarından örnekler görmek mümkün.

Biraz da müzenin başyapıtlarından söz edelim;

Başı seramikten yapılmış bir karakter bebeği olan Juliana bebeği mesela… Almanya’daki Gebroeders Heubach porselen fabrikası bu karakterli bebeklerden binlerce üretmiş. Yetenekli sanatçılar, canlı örneklerden yola çıkarak bebekleri modellemişler. Modellerden birisi de Prenses Juliana imiş.

Müzede yer alan “Bayan Roos-Enk koleksiyonu” da çok kıymetli. Hayatı boyunca (1912-1996) oyuncak toplayan Bayan Roos-Enk’in vefatının ardından koleksiyon çocukları tarafından müzeye bağışlanmış.  

1881 yılından itibaren teneke oyuncaklar üreten Lehmann markasından örnekleri de müzede görmek mümkün. Düşük fiyatlı, geniş tasarım çeşitliliğinde, ustaca işlenmiş bu teneke oyuncaklar basit mekanizmaları sayesinde ilginç hareketler yapan karakterleri barındırmakta.

Piramit Atlıkarınca’nın doğuş hikayesi de ilginç. Bir dönem 19. yüzyılın başında  genç çam ve ladin ağaçlarının kesilmesi yasaklanmış. Geleneksel Noel ağacının yerini bu piramit değirmenler almış. Büyük lüks örnekleri genellikle kiliseler ve kraliyet evlerinde bulunurmuş. Üzerlerinde geyik ve koyunların tasvir edildiği, avcılar, dağ müzisyenleri bulunan hikayeler yer alıyormuş. Çoğu 13 ya da 17 mumla çalışan bu mekanizmalarda mumlardan yükselen sıcak hava platformları harekete geçiriyormuş. Dönen atlıkarıncaların yer aldığı nadir örneklerinden birisini müzede görmek mümkün. Yangın riski nedeniyle elektrikle çalıştırılıyor olması hemen denememize de olanak sağladı.

Oyuncak hayvanlar üzereten Margarete Steiff (1847-1909)’in koleksiyonu, Çek kukla tiyatrosundan örnekler, dünyaca ünlü Alman Anker yapı setleri müzenin diğer başyapıtları arasında sayılabilir.

Müzede geçmişte Türkiye’de de özellikle kırsalda çok oynanan hatta tarihçesi Antik Döneme kadar giden aşık kemiklerinden örnekler görmek günün en şaşırtıcı sürpriziydi.

Çocuklara deneyimler yaşatarak öğretmeyi ve eğlendirmeyi önemseyen müzenin ziyaretimden sonraki tarihlerde (26 Temmuz, 9 ve 16 Ağustos 2023) bir kaç kez gerçekleştireceği etkinliği görmek isterdim. Su roketi yapmak ve fırlatmak… Çocuklardan müzeye gelirken  boş bir pet şişe getirmeleri istenen etkinlikte eminim çok eğleneceklerdir.

Hollanda’da özellikle 2004 yılından beri 4 Haziran Ulusal Büyükanne ve Dedeler Günü olarak kutlanıyormuş. Çocuk Dünyası Oyuncak Müzesi bu günü önemsiyor. “Pek çok çocuk bir büyükanne ve/veya büyükbabayla büyür. Büyükanne ve büyükbabaların daha fazla zamanı ve sabrı vardır.” düşüncesinden yola çıkarak bugünde oyuncak müzesi de dahil olmak üzere, büyükanne ve büyükbabalar ve onların torunları ilgi odağı haline getiriliyormuş. Çocuk Dünyası Oyuncak Müzesi bu yıl da 4 Haziran günü çocuklarla büyükanne ve dedeleri için sergilenen oyuncaklarla etkileşimli oyunlar hazırlamış.

Müzenin internet sayfasından öğreniyorum ki bir de Ayın Nesnesi adıyla bir oyuncak seçiyorlarmış. Haziran ayında çemberi seçmişler. Çember, tarihçesi antik dönemlere kadar giden pek çok kültürde yüz yıllardır oynanan bir oyuncak…

Müze okullar için ödünç verilmek üzere Öğretim Kutuları hazırlamış. İçinde eski oyuncaklardan örneklerin ve açıklamaların bulunduğu kutular okulların ziyaret öncesi hazırlık yapabilmesi için gayet uygun. Günlük ödenen kiralama bedelleri (5EUR/gün) müzeye ufak da olsa bir katkı sağlıyor. Ayrıca kiralamak isteyenler için eski ama çalışır oyuncaklardan oluşan oyuncak paketleri hazırlanmış. Müzede okul ziyaretleri dışında gruplar ve aileler için hazırlanmış programlar da var.

Eski bir bakkal dükkanı olarak düzenlenmiş odada esnaf ve müşteri rolleriyle oyun oynamak mümkün. Tabii ki bu fırsatı da kaçırmadım. Arkadaşıma şakacıktan bir şeyler tarttım. Müzede metal paralarla çalışan çeşitli eski oyun ekipmanları da mevcut.

Dışarıdaki oyun alanındaysa çocuklar atlıkarıncada dönebilir, değişik tiplerde bisikletlere binebilir, uzun bacaklar üzerinde yürüyebilir, çember çevirebilir, seksek veya top oynayıp ip atlayabilir.

Bu güzel müzede çocuklar için doğum günü partisi yapmak da mümkün. Parti programında müzede bir oyun etkinliği, çocuklar ve veliler için ikramlar, atlıkarıncada tur, ayrılırken bir kase şeker ve eski çocuk oyunlarını içeren güzel bir boyama sayfası veriliyormuş. Bu boyama sayfası benim de çıkışta müzenin satış biriminden satın aldığım ünlü ressam Bruegel’in Çocuk Oyunları adlı tablosundan uyarlanmış olan sayfa olmalı.

Yapacağınız yıllık bağışlarla müzenin arkadaşı olabiliyor “Arkadaş” kartınızla müzeye yıl içinde iki kez ücretsiz girebiliyorsunuz.

Kinderwereld Müzesi internet sayfasında toplumsal bir değere sahip olmak istediğini ve bunu başarmak için gönüllülerle çalıştığını belirtmiş. Keşke biraz daha zamanım olsaydı da müzenin gönüllülük çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi alabilseydim. Gönüllülerin müze için önemini ne güzel ifade etmişler: 

“Koleksiyon değeri gibi müzeye toplumsal önem kazandıran müzeden çeşitli değerler vardır. Gönüllülerimizle birlikte esas olarak müze ve çevre arasındaki bağlantı değerini artırmak istiyoruz. Genellikle yakın çevreden gelip hem müze hem de çevre ile bir bağları olan gönüllülerin ve bunu hem müzenin ziyaretçilerine hem de müze girişinde yer alan turist danışma noktasına aktarabilirler. Gönüllüler müzeyi çalışır durumda tutar, oyuncaklar ve organizasyon içindeki tüm ayrıntılar hakkında çok fazla bilgiye sahiptir. Bu nedenle müze içinde birçok yerde işlevleri ve görevleri vardır; koleksiyon yönetimi, eğitim ve müzenin mağaza içi vb. gibi müze içindeki tüm çalışmalar, turist bilgilendirme noktası, ziyaretçilerin deneyimi ve bilginin müzeye aktarılması için büyük değer ve öneme sahiptir.”

Müze ziyaretimizi tamamladıktan sonra çıkışta önce el fenerlerimizi teslim ediyoruz. Sonra biraz alış veriş. Teneke oyuncaklardan kendimi alamıyorum. Kurmalı atlıkarınca, kanatlarını çırpıp ses çıkarta bilen kuş ve bir kaç kumbarayla müzeden ayrılıyorum.

Bir Oyuncak Müzesi: Kinderwereld Speelgoed Museum” için 3 yorum

  1. Çok merak ettiğim bir müze oldu. Belki de atlıkarıncalarına binme imkanım da olur.
    Özellikle müze gönüllüğünü her şekilde önemsiyorum ve nasıl yol aldıklarını da merak ettim. Kim bilir fırsat olur ise bilgi de almak isterim kendilerinden.
    Teşekkür ediyorum paylaşım için.

    Liked by 1 kişi

  2. Fotoğraflar masal dünyasını çağrıştırıyor, çocukluğumuzun özlemleri, masal kahramanları, yazıyı hem bilgilendirici ,hem de gideyim göreyim duygularıyla okudum,kalemine sağlık 🎈🎈Affan Dede’ye para saydım sattı bana çocukluğumu, artık ne yaşım var ne adım, bilmiyorum kim olduğumu….şiiri tadında olmuş.

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close